Bayburt

Bayburt, Kuzeydoğu Anadolu'da bulunan ve Çoruh Nehri'ne yaslanan Türkiye'nin bir şehri ve Bayburt ilinin merkezidir. Telefon ekran tamiri yapılmakta olup alınında uzman ekran teledon tamirciniz telefon ekran doğru tercih.

Yerleşimden Bizans kaynaklarında Payber/Bayberd, Ermeni kaynaklarında Payberd(Բաբերդ), Marco Polo Seyahatnamesi’nde Paiburt/Baiburt, Arap kaynaklarında Bâbirt, Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Mesud adına basılan sikkelerde Baypırt, Akkoyunlu tarihlerinden bahseden eserlerde Papirt şeklinde geçmektedir.1930 reformlarıyla "Bayburt" olarak kabul edilmiştir.

Tarihçe
Yerleşim Bizans hakimiyetinde Haldia Theması sınırları içerisinde yer almış ve kalesi I. Justinianus (527-565) devrinde tahkim edilmiştir. Bizans-Arap mücadelesi sonrasında Pakraduni Hanedanlığı topraklarına katıldı.

1054 yılında Selçuklular akınlarına maruz kalsa da ele geçirilemedi. 1072 yılında Saltuklu Beyliği tarafından ele geçirildi. Birinci Haçlı Seferi sırasında Bizans Valisi Theodoros Gavras tarafından ele geçirilse de 1098’de Danişmend Gazi’nin oğlu İsmail tarafından Danişmendliler Beyliği hakimiyetine alındı. Danişmendliler Beyliği’nin yıkılmasını müteakip yeniden Saltuklu Beyliği egemenliğine giren yerleşim 1202 yılında beyliğin yıkılmasıyla Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyetine girdi. II. Süleyman Şah’ın kardeşi ve Erzurum Meliki olan Muğiseddin Tuğrulşah döneminde Bayburt kalesi önemli bir tamirattan geçirildi. 1202-1230 arasında Erzurum Meliki olan Muğiseddin Tuğrulşah ve oğullarının hakimiyetinde olan yerleşim 1230 yılında Sultan Alaaddin Keykubat tarafından tekrar Selçuklu denetimine alındı.

1243 Kösedağ Muharebesi sonrasında Moğol baskısını yaşasa da Selçuklu hakimiyetinde kalan yerleşim 1308 yılında Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasıyla İlhanlı valilerinin egemenliği altına girdi. İlhanlılar devrinde Tebriz-Trabzon İpek Yolu üzerinde bulunması sayesinde ticari ve ekonomik yönden oldukça zenginleşti. Bu dönemde Ceneviz ve Venedik ticaret kervanlarının güzergahında bulunan yerleşim, ünlü seyyah Marco Polo tarafından da ziyaret edilmiştir. İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han’ın 1334 yılında ani ölümünden sonra yaşanan iç karışıklık esnasında İlhanlı komutanlarından Alaeddin Eretna tarafından yeni kurduğu Eretna Beyliği topraklarına katıldı. Erzincan beyliğiyle yaşanan mücadeleler neticesinde Erzincan Beyliği hakimiyetine giren yerleşim, Kadı Burhâneddin’in Erzincan Beyi Mutahharten üzerine 1395 yılında yaptığı sefer sırasında Akkoyunlu beylerinden Kutlu Bey oğlu Ahmed Bey’in yardımıyla ele geçirilmiş ve Kadı Burhâneddin tarafından da ikta olarak Ahmed Bey’e verilmiştir. Çok kısa süren Karakoyunlu hâkimiyetinden sonra yerleşim 1501 yılına kadar Akkoyunlular’ın denetiminde kaldı. Bu tarihte Safeviler tarihinde ele geçirilen Bayburt, 1514 yılı Ekim’inde Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı’nın ilk dönemlerinde Safevi sınırına yakın bir kaleye sahip olması nedeniyle stratejik önemi bulunan yerleşim Erzurum Eyaletinin sancağı konumundaydı. Bununla birlikte Erzurum savaşlar nedeniyle harap ve boş olduğundan 1534 yılına kadar Bayburt, eyaletin merkez sancağı ve beylerbeylerinin ikametgâhı konumundaydı. 1553 yılında Şah Tahmasb komutasındaki Safevi akınlarında şehir başarıyla savunuldu. İlerleyen yıllarda bazen sancak bazen de paşa sancağının bir kazası konumundaydı. Osmanlı döneminin ilk yıllarında Gayrimüslim nüfusun fazla olduğu şehirde, 17. yüzyıldan itibaren Müslüman nüfusun oranı artmıştır. 1642 yılı avarız defterine göre şehirde 6 mahalle ve 12 adette cemaate bağlı birim bulunmakta olup, avarız vergisi kaydı tutulan 475 Müslüman, 247 Hıristiyan hane ile 78 askeri görevli mevcuttur. Bayburt ilerleyen yıllarda ticari hayatı önemini korumakla birlikte önemi azalmaya başlamıştır.[2]

Evliya Çelebi 1647 yılında şehri ziyareti sırasında burada her pazar günü Kadızâde Mehmed Bey Camii önünde kurulan pazarda 5-10 bin kişinin alışveriş ettiğini, 300 dükkân ve bir bedestenin bulunduğunu, kıymetli seccade ve kilimlerin başka yerlere ihraç edildiğini belirtir. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında 19 Temmuz 1829’da Bayburt Rusların eline geçti.[3]

Birkaç aylık kısa Rus egemenliği, Edirne Antlaşması uyarınca son buldu. Ancak Rus güçleri geri çekilirken şehirde ve kalede önemli tahribat yaşandı. Avrupalı seyyahların anlatılarında, yaşanan bu tahribat nedeniyle şehrin yarısının tahrip olduğu, yoksulluk ve sefalet içerisinde bir şehir olarak görülmektedir. 1845 yılı Bayburt Temettuat defterine göre şehirde; 9 mahallede (Cami-i Kebir, Fettahan, Uzunkadı, Ahmed-i Zencani, Kadızade, Kaleardı, Veysel Efendi, Tuzcuzade, Karasakal) 261 hane yaşamaktaydı. Ancak bununla birlikte yakın zamanlardaki doğum-ölüm belgelerinde Zahid Efendi, Şeyh Hayran, Şingah ve Veli Şaban olmak üzere 4 mahalleden daha bahsedilebilmektedir.[4]

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Osmanlı’nın doğudaki toprak kayıplarının neticesinde sancak statüsüne çıkarılmışsa da 1888’de tekrar kaza statüsüne getirildi. Erzurum Sıhhiye Müfettişi Doktor Şerif Bey tarafından 1913 yılında hazırlanan rapora göre; kaza merkezinde 8.184’ü Müslüman ve 1.915’i Ermeni olmak üzere 10.099 kişi yaşamaktaydı. Bina olarak ise Bayburt merkezde hükûmet konağı, belediye binası, redif dairesi, 1 rüşdiye, 4 iptidaiye (ilkokul), 1 inas ibtidaisi, 2 Ermeni iptidaisi (ilkokul), telgrafhane, 3 hamam, 500 dükkan ve mağaza, 50 kahve, 10 han, 3 otel, 4 meyhane, 13 değirmen, 25 fırın, 1 mezbaha, 1 debbağhane (tabakhane), 1 sabunhane, 1 mumhane, 7 cami, 3 mescit, 12 medrese ve 2 kilise ve 2.183 ev bulunmaktaydı.

I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı güçlerinin çekilmesiyle 16 Temmuz 1916’da Bayburt şehri yeniden Rus işgaline uğradı. Rus işgalinden önce şehrin Müslüman ahalisinin de önemli kısmı güvenli gördükleri bölgelere doğru çekilmişti. 18 Aralık 1917’de imzalanan Erzincan Mütarekesi sonucu Rus güçlerinin 21 Şubat 1918 tarihinde çekilmesiyle Bayburt yeniden Osmanlı hâkimiyetine katıldı. Rus işgali ve sonrasında otorite boşluğundan faydalanan bazı Ermeniler ve Rumlardan oluşan çetelerin faaliyetleri sonucu şehirdeki Müslüman halkın bir kısmı öldürülmüş, yaşananlar esnasında binaların çoğu da hasar görmüştür.[5]

1927’ ye kadar Erzurum’ a bağlı olan Bayburt, bu tarihte Gümüşhane’ye bağlı bir ilçe oldu. 21.06.1989 tarihinde Bayburt ilinin kurulmasıyla da ilin merkez ilçesi oldu.